9.Sınıf Dil ve Anlatım Ders Kitabı 43.Sayfa Cevapları Ada Yayınevi
Sitemizde
yayınlanan çalışma kitaplarının cevapları kesin doğruluk teşkil
etmemektedir. Paylaşılan sayfalar, kendi cevaplarınız ile
karşılaştırmanız için yayınlanmaktadır. Bu sebeple bu yayınlar ile ancak
kendi cevaplarınızın doğruluğunu kontrol edebilirsiniz
1.Atatürk'ün Türk dili ve diğer diller hakkındaki görüşleri
“En
iyi savunma yöntemi saldırıdır. Bu durumda dil alanında türemiş
yabancılıklara saldıralım ağacı bir kez silkeleyelim : Görelim hangi
çürükler düşecek kalan sağlamlar bakalım ne kadardır? Dökülmeyenler
özleri ve arınmışları bulununcaya dek biraz daha işe yarayabilir geçici
olarak!...”
“Türk Dilinin özleştirilmesi varsıllaştırılıp kamuoyuna bunların benimsetilmesi için bütün yayın araçlarından yararlanmalıyız. Her aydın hangi konuda olursa olsun yazarken buna özen gösterebilmeli konuşma dilimiziyse uyumlu güzel bir duruma getirmeliyiz.”
“Başka dillerdeki her bir sözcüğe karşılık olarak dilimizde en az bir sözcük bulmak ya da türetmek gerekir. Bu sözcükler kamuoyuna sunulmalı böylece yaygınlaşıp yerleşmesi sağlanmalıdır.”
“Batı dillerinin hiçbirinden aşağı olmamak üzere onlardaki kavramları anlatacak keskinliği açıklığı taşıyan Türk bilim dili terimleri türetilecektir.”
“Öyle istiyorum ki Türk Dili bilimsel yöntemlerle kurallarını ortaya koysun. Bütün dallarda yazı yazanlar bütün terimleriyle çoğunluğun anlayabileceği güzel uyumlu dilimizi kullansınlar.”
“Dil devriminin amacı Türk Dili’nin kısırlaştırılması değil genişletilmesidir. Amacımız Türk Dilinin öz varsıllığını ortaya çıkarmak onu dünya dilleri arasında değerine yaraşır yüksekliğe eriştirmektir.”
“Türk Dilinin özleştirilmesi varsıllaştırılıp kamuoyuna bunların benimsetilmesi için bütün yayın araçlarından yararlanmalıyız. Her aydın hangi konuda olursa olsun yazarken buna özen gösterebilmeli konuşma dilimiziyse uyumlu güzel bir duruma getirmeliyiz.”
“Başka dillerdeki her bir sözcüğe karşılık olarak dilimizde en az bir sözcük bulmak ya da türetmek gerekir. Bu sözcükler kamuoyuna sunulmalı böylece yaygınlaşıp yerleşmesi sağlanmalıdır.”
“Batı dillerinin hiçbirinden aşağı olmamak üzere onlardaki kavramları anlatacak keskinliği açıklığı taşıyan Türk bilim dili terimleri türetilecektir.”
“Öyle istiyorum ki Türk Dili bilimsel yöntemlerle kurallarını ortaya koysun. Bütün dallarda yazı yazanlar bütün terimleriyle çoğunluğun anlayabileceği güzel uyumlu dilimizi kullansınlar.”
“Dil devriminin amacı Türk Dili’nin kısırlaştırılması değil genişletilmesidir. Amacımız Türk Dilinin öz varsıllığını ortaya çıkarmak onu dünya dilleri arasında değerine yaraşır yüksekliğe eriştirmektir.”
2)Atatürk'ün Türk dili için yaptığı çalışmalar...
Atatürk, milli dilin korunması ve gelecek nesillere aktarılması doğrultusunda çalışmalar yapmış, "Türk demek dil demektir. Milliyetin çok bariz vasıflarından birisi dildir" diyerek, milletimizin birlikteliği için Türk diline verilmesi gereken önemi vurgulamıştır. "Türk
dilinin, kendi benliğine, aslındaki güzellik ve zenginliğine kavuşması
için, bütün devlet teşkilatımızın, dikkatli, alakalı olmasını isteriz." (Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, 1 Kasım 1932, cilt I, s. 372) sözüyle de, bu konuda devlete düşen göreve işaret etmiştir.
Atatürk, Türk milliyetçiliğinin yerleşmesi ve sağlamlaşması hususunda, milletin ortak dil konusunda bilgilenmesi gerektiğine inanmış ve bu amaçla çalışmıştır. Bu doğrultuda, Atatürk'ün talimatıyla; 12 Temmuz 1932'de, daha sonra "Türk Dil Kurumu" adını alacak olan Türk Dili Tetkik Cemiyeti kurulmuştur. Atatürk, Türk dili üzerindeki yerli ve yabancı araştırmaları bizzat incelemiş, dönemindeki bilginleri, Türk dili üzerinde araştırmalar yapmaya yönlendirmiştir. Nitekim Türk dilinin en eski anıtları olan Göktürk (Runik) yazılı metinlerinin ilk iki cildi, onun sağlığında yayımlanmış; Divanü Lügati't-Türk, Kutadgu Bilig gibi eserler üzerinde de yine onun sağlığında çalışılmaya başlanmıştır.( Türk Dil Kurumu web sitesi, www.tdk.gov.tr )
Atatürk'ün Türk Tarihi ve Türk Dili konularına ne denli önem verdiği, ölümünden kısa bir süre önce yazdığı vasiyetname ile, mal varlığını Türk Dil Kurumu ile Türk Tarih Kurumu'na bırakmış olmasından anlaşılır. Bu iki kurumun bütçesi, bugün de Atatürk'ün mirasından karşılanmaktadır.
Bir insanın milli değerlerine sahip çıkması için milletini sevmesi; milletini sevmesi için ise onu tanıması gerekir. Milletinin geçmişte yaşadıklarını öğrenen insan, ona daha sağlam bağlarla tutunur; sadakati katlanarak artar ve milli duyguları daha da perçinlenir.
Türk Milleti`nin büyüklüğüne bütün Türklerin inanmasını arzulayan Atatürk, bu fikri savunmayı hayatı boyunca amaç edinmiştir. "Büyük devletler kuran atalarımız büyük ve geniş uygarlıklara da sahip olmuştur. Bunu aramak, tetkik etmek Türklüğe ve dünyaya bildirmek bizler için bir borçtur."..."Türk çocuğu ecdadını tanıdıkça daha büyük işler yapmak için kendinde kuvvet bulacaktır." (Afet İnan, Atatürk hakkında Hatıralar ve Belgeler, 1968, s. 311) diyerek; Türk insanının tarihini öğrenmesinin önemini vurgulamıştır.
Türk kültürünü ve Türk tarihini bilimsel yoldan araştırmak, tanıtmak ve yaymak amacıyla, Atatürk kurumun çalışmalarına önderlik etmiş, çalışma planını kendisi çizmiş; Türk ve Türkiye tarihini aydınlatacak araştırmacılara yol gösterici nitelikte aşağıdaki direktifleri vermiştir:
".... Tarih yazmak, tarih yapmak kadar mühimdir, yazan yapana sadık kalmazsa, değişmeyen hakikat insanlığı şaşırtacak bir mahiyet alır."
Atatürk, Türk milliyetçiliğinin yerleşmesi ve sağlamlaşması hususunda, milletin ortak dil konusunda bilgilenmesi gerektiğine inanmış ve bu amaçla çalışmıştır. Bu doğrultuda, Atatürk'ün talimatıyla; 12 Temmuz 1932'de, daha sonra "Türk Dil Kurumu" adını alacak olan Türk Dili Tetkik Cemiyeti kurulmuştur. Atatürk, Türk dili üzerindeki yerli ve yabancı araştırmaları bizzat incelemiş, dönemindeki bilginleri, Türk dili üzerinde araştırmalar yapmaya yönlendirmiştir. Nitekim Türk dilinin en eski anıtları olan Göktürk (Runik) yazılı metinlerinin ilk iki cildi, onun sağlığında yayımlanmış; Divanü Lügati't-Türk, Kutadgu Bilig gibi eserler üzerinde de yine onun sağlığında çalışılmaya başlanmıştır.( Türk Dil Kurumu web sitesi, www.tdk.gov.tr )
Atatürk'ün Türk Tarihi ve Türk Dili konularına ne denli önem verdiği, ölümünden kısa bir süre önce yazdığı vasiyetname ile, mal varlığını Türk Dil Kurumu ile Türk Tarih Kurumu'na bırakmış olmasından anlaşılır. Bu iki kurumun bütçesi, bugün de Atatürk'ün mirasından karşılanmaktadır.
Bir insanın milli değerlerine sahip çıkması için milletini sevmesi; milletini sevmesi için ise onu tanıması gerekir. Milletinin geçmişte yaşadıklarını öğrenen insan, ona daha sağlam bağlarla tutunur; sadakati katlanarak artar ve milli duyguları daha da perçinlenir.
Türk Milleti`nin büyüklüğüne bütün Türklerin inanmasını arzulayan Atatürk, bu fikri savunmayı hayatı boyunca amaç edinmiştir. "Büyük devletler kuran atalarımız büyük ve geniş uygarlıklara da sahip olmuştur. Bunu aramak, tetkik etmek Türklüğe ve dünyaya bildirmek bizler için bir borçtur."..."Türk çocuğu ecdadını tanıdıkça daha büyük işler yapmak için kendinde kuvvet bulacaktır." (Afet İnan, Atatürk hakkında Hatıralar ve Belgeler, 1968, s. 311) diyerek; Türk insanının tarihini öğrenmesinin önemini vurgulamıştır.
Türk kültürünü ve Türk tarihini bilimsel yoldan araştırmak, tanıtmak ve yaymak amacıyla, Atatürk kurumun çalışmalarına önderlik etmiş, çalışma planını kendisi çizmiş; Türk ve Türkiye tarihini aydınlatacak araştırmacılara yol gösterici nitelikte aşağıdaki direktifleri vermiştir:
".... Tarih yazmak, tarih yapmak kadar mühimdir, yazan yapana sadık kalmazsa, değişmeyen hakikat insanlığı şaşırtacak bir mahiyet alır."
3) Milli birliğin sağlanmasında Türk dilinin önemi
Dil; bir toplum için son derece önemli ve etkili bir araçtır. Dilini kaybetmiş bir millet milli benliğini değerlerini özünü daha doğrusu her şeyini kaybetmiştir.
Dil, duygu ve düşünceyi insana aktaran bir araç olduğu gibi, insan topluluklarının bir yığın ve kitle olmaktan kurtaran, aralarında “duygu ve düşünce birliği” olan bir millet haline getiren en önemli kültürel değerdir. Ayrıca dil, kültürün temeli olduğu gibi taşıyıcısıdır da. Dili yok ettiğiniz takdirde milli ruh ve kültür diye bir şey kalmaz. Bu sebeple dili korumak, koruyucu tedbirler almak önemlidir. Milli his ancak o milletin dili ile oluşturulabilir.
9.Sınıf Dil ve Anlatım Ders Kitabı Cevapları Ada Yayınevi
»9.Sınıf Dil ve Anlatım Ders Kitabı 43.Sayfa Cevapları Ada Yayınevi
»9.Sınıf Dil ve Anlatım Ders Kitabı 42.Sayfa Cevapları Ada Yayınevi
»9.Sınıf Dil ve Anlatım Ders Kitabı 40.Sayfa Cevapları Ada Yayınevi
»9.Sınıf Dil ve Anlatım Ders Kitabı 39.Sayfa Cevapları Ada Yayınevi
»9.Sınıf Dil ve Anlatım Ders Kitabı 38. Sayfa Cevapları Ada Yayınevi
»9.Sınıf Dil ve Anlatım Ders Kitabı 37.Sayfa Cevapları Ada Yayınevi
»9.Sınıf Dil ve Anlatım Ders Kitabı 34.Sayfa Cevapları Ada Yayınevi
»9.Sınıf Dil ve Anlatım Ders Kitabı 32.Sayfa Cevapları Ada Yayınevi
»9.Sınıf Dil ve Anlatım Ders Kitabı 31.Sayfa Cevapları Ada Yayınevi
»9.Sınıf Dil ve Anlatım Ders Kitabı 30. Sayfa Cevapları Ada Yayınevi
»9.Sınıf Dil ve Anlatım Ders Kitabı 29. Sayfa Cevapları Ada Yayınevi
»9.Sınıf Dil ve Anlatım Ders Kitabı 28. Sayfa Cevapları Ada Yayınevi
»9.Sınıf Dil ve Anlatım Ders Kitabı 27. Sayfa Cevapları Ada Yayınevi
»9.Sınıf Dil ve Anlatım Ders Kitabı 26. Sayfa Cevapları Ada Yayınevi
»9.Sınıf Dil ve Anlatım Ders Kitabı 23. 24. 25. Sayfa Cevapları Ada Yayınevi
»9.Sınıf Dil ve Anlatım Ders Kitabı 22.Sayfa Cevapları Ada Yayınevi
»9.Sınıf Dil ve Anlatım Ders Kitabı 20.Sayfa Cevapları Ada Yayınevi
»9.Sınıf Dil ve Anlatım Ders Kitabı 19.Sayfa Cevapları Ada Yayınevi
»9.Sınıf Dil ve Anlatım Ders Kitabı 16.Sayfa Cevapları Ada Yayınevi
» 9.Sınıf Dil ve Anlatım Ders Kitabı 14.Sayfa Cevapları Ada Yayınevi
» 9.Sınıf Dil ve Anlatım Ders Kitabı 12.Sayfa Cevapları Ada Yayınevi
Yorum Gönder
1.YORUMLARA ADINIZI VE ŞEHRİNİZİ YAZINIZ. BU BİLGİLER YAZILMAZSA CEVAP VERİLMEYECEKTİR
2.SORULAR ONAYLANDIKTAN SONRA YAYINLANACAKTIR.
3.GMAİL HESABI OLANLAR YORUMU YAZDIKTAN SONRA ALTTAKİ BENİ BİLGİLENDİRİ TIKLARSANIZ SORULARA VERDİĞİMİZ CEVAPLAR MAİL ADRESİNİZE GELECEKTİR
4.KÜFÜR VE ŞİDDET İÇEREN YORUMLAR YAYINLANMAYACAKTIR