11.Sınıf Türk Edebiyatı MEB Yayınevi Kitap Cevapları
3. Ünite: Coşku ve Heyecanı Dile Getiren Metinler
|
|
• Klasik Türk edebiyatı nazım biçimidir.
• Din ve devlet büyüklerini övmek amacıyla yazılırlar.
• Aruz ölçüsüyle yazılmıştır.
• Nazım birimi beyittir.
• En az 31, en çok 99 beyitle yazılır.
• Altı bölümden oluşur.
* Kafiye düzeni "aa-ba-ba-ba…" şeklindedir.
2. Robot şiiri 1870'li ya da 1920'li yıllara ait olamaz. İlk robotlar bu tarihten sonra yapılmaya başlamıştır.
3. Öncelikle
bu dönemi ortaya çıkaran sosyal, siyasal, ekonomik yapıyla ilgili
kısaca bilgi verilir, da sonra da bu dönemde eser vermiş şairlerin
şiirlerinden örnekler verilerek dönemin şiir özellikleri çıkarılır. En
sonunda da bu dönem şiirinin özellikleri maddeler halinde tahtaya
yazılır:
SAYFA 29:
İNCELEME
1.METİN
1. a. Bu
tür ses benzerliklerime şiire has bir ahenk yakalanmıştır. Şiirlerde bu
tür ses benzerlikleri redif ve kafiye şeklinde isimlendirilirler.
Tekrar eden "-den" ler redif, "-etler tam kafiyedir.
b. Bu
kelimeler,uzun ses değerine sahip kelimelerdir.Bu kelimelerin kısa ses
gibi okunması şiirin ahenginin bozulmasına sebep olur.
SAYFA 30:
2. a.İki
kaside vurgu ve tonlama bakımından farklıdır.Çünkü Hürriyet
Kasidesi'nin teması özgürlük, Nefinin kasidesinin teması "Murat Hana
Övgü"dür.Temaların farklı olması söyleyişi de etkilemiştir.
b. Bu
kasidelerin söyleyiş tarzları ile yazıldıkları dönemlerin edebî, siyasi
ve sosyal özellikleri arasında bir ilişki kurulabilir. Nefî'nin
yaşadığı çağda kasideler bu şekilde yazılıyordu. Bu tarzdan o devrin
zihniyetine ulaşabiliriz. Kaside bir Osmanlı Padişah'ına sunulduğu için
şair, söz sanatlarını padişah'ın övülmesi için çok fazla kullanmıştır.
Şiirin iç akışında, kasidenin sunulduğu kişinin özelliklerini yansıtan
kelime ve tamlamalar seçilmiştir. Namık Kemal'in kasidesinde hürriyetten
bahsedilmesi, dönemin yönetiminin eleştirilmesi, nazım şekli aynı
kalmakla birlikte içeriğinin değiştirilmesi şiirlerin yazıldığı
ortamın zihniyetiyle, yani edebî, siyasi ve sosyal özelliklerime
yakından ilgilidir.
3.
a. Hürriyet Kasidesi'nde birimlerin yerlerinin değiştirilmesi şiirin
akışını ve anlamını BOZMAMAKTADIR.Çünkü kasidede her birim kendi içinde
anlamlıdır, anlam aynı birim içinde başlar ve biter.
b. Hürriyet Kasidesi'ni oluşturan birimleri anlamlı bir bütün hâline getiren unsur, hürriyet temasıdır
4. a.
|
Klasik Türk Edebiyatında Kaside Nazım Şeklinin Yapı Özellikleri
|
Hürriyet Kasidesi'nin Yapı Özellikleri
|
|
1. Genellikle 31-99 beyitten oluşur.
2. Nesib, girizgâh, methiye, tegazzül fahriye ve dua bölümlerinden oluşur.
3. Kafiye düzeni aa / ba / ca… şeklindedir.
4. Kasidenin sonlarına doğru şair, mahlasını kullanır.
5. İthaf edildiği kişinin adını içeren bir başlığı vardır.
|
1.31 beyitten oluşmuştur.
2.Klasik bölümler yoktur.
3.Kafiye düzeni "aa/ba/ca…" şeklindedir.
4.Şair son beyitte mahlasını kullanmamıştır.
5.Kaside soyut bir kavram için yazılmıştır, başlığı da bu soyut kavramdır.
en doğrusu edebiyat fatihinde…
|
b.Hürriyet
Kasidesi'nde kaside nazım biçiminin kullanılması divan şiiri geleneinin
devam ettiğini buna karşılık hürriyet gibi bir temanın işlenişi nazım
şeklinin içeriğinde değişiklik yapıldığını gösterir.(edebiyat fatihi,en
doğrusu, en iyisi)
SAYFA 31:
5."Cihangîrâne bir devlet çıkardık bir aşîretden" mısrası tarihi bir değeri;
Mürüvvet-mend olan mazluma el çekmez i'ânetden" ve
"çıkar asar-ı rahmet ihtilaf re'yi ümmetten" dizeleri sosyal değerleri gösterir.
6. "Hürriyet" teması Tanzimat döneminin ana unsuru olduğu için döneminin tarihi ve sosyal,siyasi gerçekliğiyle ilişkilidir.
7. a.
Divan şiirinde işlenen temalar: Aşk tabiat güzellikleri din ve devlet büyüklerine övgü tasavvuf ve ahlak
Hürriyet Kasidesi'nin teması : Hürriyet sevgisidir.
Divan şiirinde işlenen temalar hürriyet temasından dönemin gerçekliği bakımından farklıdır.
b. Bu durum Tanzimatla birlikte "birey"in ön plana geçtiğini gösteririr.
8. Hürriyete
Doğru ve Hürriyet şiirlerindeki hürriyet teması şiirin bütününe
yayılarak işlenmiştir.Hürriyet Kasidesinde ise bu tema
birimler(beyitler) içinde işlenmiştir.(EN DOĞRUSU EDEBİYAT FATİHİ'NDE)
SAYFA 32:
9. Hakîr olduysa millet sânına noksan gelir sanma
Yere düşmekle cevher sakıt olmaz kadr ü kıymetden
Bu
beyitte şair, "altın yere düşmekle değerinden bir şey kaybetmez"
atasözünü kullanarak iktibas (alıntı) sanatını uygulamıştır. Bu sanatta
şair, sözüne vuruculuk katmak için deyimler, atasözleri, ayet ve
hadisleri şiirinde kullanır. Bu dönemde ülkenin içinde bulunduğu kötü
durum anlatılmak istenmektedir. Şair, milleti değerli bir taşa
benzetmiş ve milletin eski zenginliğini kaybetmesini, cevherin yere
düşmesi şeklinde düşünmüştür. Şaire göre eski güzel günler yeniden
gelecektir. Devletin ve milletin asıl değeri bu sefer ortaya yeniden
çıkacaktır.
Durur ahkâm-ı nusret ittihâd-ı kalb-i miüetde
Çıkar âsâr-ı rahmet ihtilâf-ı re'y-i ümmetden
Bu
beyitte de milletin bir amaca doğru birlik içinde yürümesinin öneminden
bahsedilmektedir. Devrin şartları icabı ve diğer devletlerin baskıları
sonucu ülke parçalanmanın eşiğinde bulunmaktadır. Ülkeyi bu durumdan
kurtaracak yegane güç, milletin fikir birliğine sahip olarak tek bir
amaç etrafında kenetlenmesidir. Bu kenetlenme olmazsa, ülke kısa sürede
parçalanacaktır. Beyitte peygamberimizin bir hadisine telmih
(hatırlatma) yapılmıştır. "Ümmetimin fikir ayrılığından rahmet
beklenir." Şeklindeki bu hadise şair telmih sanatıyla temas etmiştir.
10. Yeni Kavram ve İmgeler: Hürriyet, eşitlik, vatan sevgisi,hamiyet kanıyla yoğrulmak, gayret-cevher, vatan yolunda toprak olmak…
11. Bir
milletin ve insanın hürriyeti nasıl değerlendirdiğidir. Hürriyet
olmadan insan, bireysel hayatını özgürce yaşayamaz. Bu durumda insan,
kendini baskı altında hissedecek ve sürekli huzursuz olacaktır.
12.
13. Namık
Kemal, vatan için savaşan, didinen, içi vatan sevgisiyle dolu bir
şairdir. Atatürk, Namık Kemal'in bir beytini değiştirerek kullanmıştır.
Namık Kemal, ülkenin içinde bulunduğu durumda bir kurtarıcı arayarak,
sağa sola sorular yöneltmekte, ülkenin kurtarılıp kurtarılamayacağından
endişe etmektedir. Atatürk ise, değiştirdiği
bu beyitle "vatanın mutlaka kurtarılacağını" söylemektedir. Namık Kemal
endişeli, Atatürk ise kararlıdır. Namık Kemal'i, eserinde belirttiği
gibi "hürriyet" ve "vatan" kavramlarıyla özdeşleştirebiliriz. O,
hürriyet ve vatan şairidir. Onu böyle düşünmemizde, onun hürriyete ve
vatana oları âşık kişiliği ve yazdığı eserlerde sürekli bu iki kavramı
en üstte tutması, sürekli bu kavramların değerini insanlara anlatması
etkili olmuştur.
14. a. Namık
Kemal, doğru bildiğini söylemekten çekinmeyen bir yazardır. Vatanını ve
hürriyetini çok sevdiği için, ülkenin içinde bulunduğu zor şartlardan
kurtarılması için elinden gelen her türlü gayreti göstermiştir. Devrin
siyasi kişileriyle de irtibatı olan şair, hükümeti yanlış icraatları
sebebiyle eleştir–niştir. Bu eleştiri onun dürüst bir insan olduğunu
gösterir. Şiirinde de dediği gibi, makam, mal mülk ve şöhret için
alçalmamış, hak bildiği yolda hiçbir şeyden korkmadan dosdoğru
ilerlemiştir. Ona göre Avrupalıların Osmanlı'ya göre bazı teknik
üstünlükleri vardır. Bu teknik üstünlüğü onlardan alırsak, bizdeki
"hamiyet" mayası bizi onlardan daha zengin ve üstün yapacaktır. Bu
amaçla yazdığı yazılarda ülkenin İslam birliği içinde refaha
kavuşabileceğini, ülkenin ırk olarak farklı köklerden gelen
milletlerinin tek bir potada, yani din potasında birleşebileceğine
inanmış bir fikir adamıydı. Ayrılıkları değil, birlik olabileceğimiz
yönlerimizi hep en üstte tutmalıyız. Namık Kemal, bu ideali uğrunda pek
çok eser yazmıştır.
b. NAMIK KEMAL EDEBİ KİŞİLİĞİ MADDELER HALİNDE TIKLAYINIZ…
SAYFA 33:
2. METİN
1. Bir katre içen çeşme-i pür-hûn-ı fenadan "-dan'lar redif, "-â"lar yarım kafiyedir. Başın alamaz bir dahi bârân-ı belâdan
idrâk-i me'âli bu küçük akla gerekmez "-mez'ler redif, "-ek"ler tam kafiyedir.
Zîrâ bu terâzû o kadar sıkleti çekmez
Beyitlerde
"-r, -k, -I" sesleriyle aliterasyon yapılmıştır. Ritim, aruz ölçüsüdür.
Kafiye, redif ve tek–arlanan kelimeler vardır. Kafiye şeması
"aa-ba-ca…..bb" şeklindedir.
2.Terkibibent
devrin söyleyiş tarzından çok farklıdır. Şiirin şekli ve dili tamamen
eski şiir geleneğiyle ilgilidir. Tanzimat dönemi sanatçıları, halkı
eğitmek istedikleri için genel olarak halkın anlayamayacağı kelime ve
ifadelere çok fazla itibar etmemişlerdir. Bu şiirde ise şair,
görüşlerini felsefî bir planda aktardığı için devrin bu tür söyleyiş
özelliklerinden uzakta kalmıştır.
3. Terkibibent'teki birimler birbirlerine beyitlerle bağlanmıştır. Bu birimler bir araya gelerek şiirin temasını oluşturmaktadır. Şiirin
son beyti, dünyayı anlamanın akılla olamayacağını bildirmektedir. Ondan
önceki bütün dizelerde akıl ve onunla ilgili kavramlar etrafında dönen
şair, son beyitte söyledik-erinin tam tersi bir düşünceyi
dillendirmektedir. Bu tezat zaten Ziya Paşa'nın karakteri olmuştur.
Yorum Gönder
1.YORUMLARA ADINIZI VE ŞEHRİNİZİ YAZINIZ. BU BİLGİLER YAZILMAZSA CEVAP VERİLMEYECEKTİR
2.SORULAR ONAYLANDIKTAN SONRA YAYINLANACAKTIR.
3.GMAİL HESABI OLANLAR YORUMU YAZDIKTAN SONRA ALTTAKİ BENİ BİLGİLENDİRİ TIKLARSANIZ SORULARA VERDİĞİMİZ CEVAPLAR MAİL ADRESİNİZE GELECEKTİR
4.KÜFÜR VE ŞİDDET İÇEREN YORUMLAR YAYINLANMAYACAKTIR