Liselere Girişte Devrim Gibi Karar: Tek Sınav Tek Yerleştirme
"Milli
Eğitim’in çözülmez denen ve kangrene dönüşen en önemli sorunlarından
birisi nihayet çözülüyor.
Ak Parti döneminde ve onun öncesinde, fen ve anadolu liselerinde, on
binlerce kontenjanın boş kalmasına neden olan liselere kayıt sistemi
nihayet değişiyor!"
Bundan
böyle, fen ve anadolu liseleri ile kolejlere girişte, tıpkı üniversite
giriş sınavlarında olduğu gibi tek sınav ve tek yerleştirme sistemi
uygulanacak. Böylece, kolejlerle, anadolu liseleri arasındaki gel-git
nedeniyle boş kalan on binlerce kontenjan açığının önü kesilmiş olacak.
Milli
Eğitim Bakanı Nabi Avcı, yıllardır devam eden yanlış sistemin bir ay
içerisinde değiştirileceğini ve devlet liseleri ile özel okulların tek
sınav ve merkezi yerleştirme ile öğrenci alacağını “müjde“ledi.
Avcı,
fen ve anadolu liselerinin dolmayan kontenjanlarıyla ilgili olarak da,
“Bu boş kontenjanların doldurulmasını herkesten çok ben istiyorum. Ama
mevcut sistemde dolmalarına imkan yok. Tüm seçenekleri araştırdık.
Bayramdan sonra kayıtlara devam edilse bile kontenjanlar yine
dolmayacak. Ayrıca okulların açılmasının üzerinden neredeyse bir ay
geçeceği için öğrencilerin ve okulların düzeni bozulacak” dedi.
Kendisine,
önceki yıllarda da benzer durumların oluştuğunu ve sistemin
düzeltilmesinin hep gelecek yıla ertelendiğini hatırlatmamız üzerine,
“Bu yıl böyle olmayacak. Bir ay içerisinde sistem değişecek” sözü
verdi...
Tek sınav, tek tercih
Eğitimin hiçbir sorunu çözümsüz değil. Yeter ki istensin.
Bugün
getirilmek istenin sistemi, yıllardır dile getiriyoruz. Ama nedense,
önceki bakanlar, sistemi ve yanlışlarını oturup öğrenme yerine, işi hep
bürokratlara havale ettiler.
Onlar da kendi getirdikleri sistemi savunma adına yanlışta ısrar ettiler ve milyonlarca öğrenci ve velinin ahını aldılar.
Peki şimdi ne oldu da, bu yanlıştan vazgeçiliyor?
Önümüzdeki
seçimler elbette önemli ama çok daha önemli olan fen ve anadolu
liselerinde halen 50 bine yakın kontenjanın boş olması.
Bürokratlar, bu konuda hala Bakan Bey’i yanıltmaya devam ediyorlar.
Kontenjan
açıklarının çok da önemli olmadığını, bugün için var olan, o boş
kontenjanların gelecek yıllarda tümüyle dolacağını söylüyorlar.
Bakan Bey’i bilmeyiz ama, biz bu gerekçeleri yıllardır dinliyoruz ve değişen bir şey yok. Bundan sonra da olmayacak.
Bakan Bey, keşke bu konuda biraz da velileri ve okul müdürlerini dinleyebilseydi...
Değişim zamanı
Eğitimdeki sorunlar yumağı küçüleceğine daha da büyüyor ama bekleyin yakında çok şeyler değişecek.
Hem de değişmez denilen çok önemli konularda çok önemli adımlar atılacak.
Bütün bunlar, seçimler nedeniyle mi yapılacak yoksa zorunluluk ve ihtiyaçtan mı?
Orası o kadar önemli değil.
Önemli olan yapılması gerekenlerin yapılması ve sanki o zaman geldi.
Peki ‘devrim’ niteliğindeki bu değişim, sorunlara çözüm mü getirecek yoksa işleri daha da içinden çıkılamaz hale mi sokacak?..
Umarız, doğru olan yapılmaya çalışılırken, yeni yanlışlar yapılmaz...
Yoksa, daha önceleri çok olduğu gibi bugünü de arama noktasına gelebiliriz.
Bakan
Avcı, bu konuda çok dikkatli. Ancak, üzerinde öylesine baskı var ve
bürokrasi öylesine duruma hakim ki, ona ne kadar oyun alanı
bırakacaklar, işte o hiç belli değil!
Bakalım bu kez, yine bürokrasi mi kazanacak yoksa siyaset mi?.
Şubatta atama var mı?
Şubatta
atama yapılmayacağına yönelik defalarca açıklama yapıldı. Hem de en üst
makamlar tarafından. Yapılmaya da devam edecek. Ama buna rağmen, ben
hala şubatta atama olabilir diyorum. Çünkü, ne zaman seçim olsa, şubatta
hep atama yapıldı. Daha da önemlisi, yüz binlerce öğretmen görev,
milyonlarca öğrenci de öğretmen bekliyor.
Geçen yıl bir inat uğruna atama yapılmadı da ne oldu?
Ya da önceki yıllarda şubatta hep atama yapılıyordu da ne zararı görüldü?..
Bu yüzden inat ve dayatmaları bırakıp işin oluruna bakmakta yarar var.
Bu konuda en büyük sorumluluk Maliye Bakanlığı’nda.
Kadro vermeleri halinde MEB’in hayır diyeceğini hiç sanmıyorum...
Dershaneler tarih oluyor!
İktidar ile dershaneler arasındaki restleşme giderek sertleşiyor.
Peki bu gerginlik daha nereye kadar devam edecek?
Son
50 yıldır olduğu gibi, siyaset yine geri adım atıp, dershanelerin daha
da palazlanmalarına olanak mı sağlayacak yoksa ben yaptım oldu dayatması
içine mi girecek?
Her ikisi de çözüm değil ve hiç kimseye bir yararı olmaz!
Doğru olan ne?
Doğru kararlar alıp bunu zamana yaymak. Örneğin 3 ya da 5 yıla. Yoksa macera olur...
Özetin
özeti: Eğitimde doğruları bulmak, SBS ve LYS’de olduğu gibi 4, 5
seçenekli değil en az 100 seçenekli. Bu yüzden de içinden çıkılamıyor.
Ama nereye kadar?

إرسال تعليق
1.YORUMLARA ADINIZI VE ŞEHRİNİZİ YAZINIZ. BU BİLGİLER YAZILMAZSA CEVAP VERİLMEYECEKTİR
2.SORULAR ONAYLANDIKTAN SONRA YAYINLANACAKTIR.
3.GMAİL HESABI OLANLAR YORUMU YAZDIKTAN SONRA ALTTAKİ BENİ BİLGİLENDİRİ TIKLARSANIZ SORULARA VERDİĞİMİZ CEVAPLAR MAİL ADRESİNİZE GELECEKTİR
4.KÜFÜR VE ŞİDDET İÇEREN YORUMLAR YAYINLANMAYACAKTIR