wb_sunny

İlkçağ Uygarlıkları

İlkçağ Uygarlıkları

Mezopotamya Medeniyetleri
Sümerler birbirinden bağımsız birçok küçük şehir devletçiklerinden oluşan bir uygarlık kurdular.
Şehir devletleri arasında savaş eksik olmuyordu. Kuvvetli prensler, yakınındaki diğer şehirlere de söz geçirerek büyük krallıklar kuruyordu.
Mezopotamya’daki ilk medeniyet olan Sümerler, aynı zamanda tarihte bilinen ilk yazıyı da kullanmışlardır. M.Ö. 3000’lerde kullanılmaya başlanan yazı sayesinde kültür aktarımı kolaylaşmıştır.
Aşağı Mezopotamya’da bulunan Sümerlerin kralı Urugakina tarafından ilk yazılı kanunlar yapılmıştır (M.Ö. 2375). Bu kanunların cezalandırma yöntemi genel olarak “fidye” yani “bedel” sistemine dayalıydı.
Çok tanrılı dine inanan Sümerlerin kralları rahip - kral olarak bilinirdi. Öncelikle dini amaçlı yaptıkları “Ziggurat” denen tapınaklar aynı zamanda rasathane ve soğuk hava deposu olarak kullanılmıştır.
Bilimde ilerlemiş olan Sümerler dört işlemi kullanmışlar ve dairenin alanını hesaplamayı başarmışlardır. Edebiyat alanında günümüze kadar ulaşan en önemli eserleri Yaradılış, Tufan ve Gılgamış destanlarıdır.
Akadlar tarihte bilinen ilk büyük imparatorluğu, ilk düzenli ve sürekli orduları kurmuşlar, bunun sonucu olarak Sümer uygarlığını Ön Asya’ya yaymışlardır.
I. Babil Devleti’nin krallarının en önemlisi olan Hammurabi ilk anayasa olarak kabul edilen “Hammurabi Kanunları’nı” yapmıştır. Bu kanunlar yapılırken daha önce uygulanan kanunlardan yararlanılmıştır. Urugakina Kanunlarına göre daha sert cezalar vardır. Bazı suçlara kısas cezaları verilmiştir.
Babil Kralı Hammurabi rahip-kral anlayışını reddederek gücünü dinden değil askeri kuvvetten almıştır.Mutlak Krallık sistemi Hammurabi ile başlamıştır.
M.Ö. 2000 yıllarında Asurlular, Anadolu’da ticaret kolonileri kurarak hem ticareti geliştirmişler, hem de Anadolu’da yazılı devirleri başlatmışlardır. Kayseri yöresindeki Kültepe’de ticaretle ilgili Asurca birçok tablet bulunmuştur.
Mısır Medeniyeti
Mısır Medeniyeti, Nil nehrinin çevresinde kurulmuştur. Etrafının çöllerle çevrili olması, diğer medeniyetlerle daha az etkileşmesine neden olmuştur.
Mısırlılar öldükten sonra dirilmeye inanmışlar ve bu nedenle diğer yaşamlarında kullanabilmek için bazı eşyalarını mezarlarına koymuşlardır.
Mısır sanatı dini ağırlıklıdır. Yeniden dirileceklerine inandıklarından cesetlerin bozulmamasına dikkat etmişler ve Mısırlılarda mumyacılık milli sanat haline gelmiştir. Mumyacılık faaliyetleri insan vücudunun yakından tanınmasını ve Mısır’da tıp biliminin gelişmesini sağlamıştır.
Mısırlılar, resim yazısı denilen hiyeroglif yazısını kullanmışlardır. Gök cisimlerini incelemek için rasathaneler kurmuşlar ve astronomide oldukça ilerlemişlerdir. Bugün kullandığımız Miladi takvimin ilk düzenli şeklini Mısır medeniyeti oluşturmuştur.
Mısır ekonomisinin temelini tarım ürünlerinden sağlanan gelirler oluşturuyordu. Mısır’da canlı bir ticaretin olduğu bilinmektedir.
Fenikeliler
Fenikeliler, Lübnan dağları ile Akdeniz sahili arasında kalan kıyı şeridine yerleşmişlerdir. Arazilerinin tarıma elverişli olmaması ve Mısır’dan Anadolu’ya ulaşan ticaret yolu üzerinde bulunmaları Fenikelilerin ticaret alanında ilerlemelerini sağlamıştır. Fenikeliler şehir devletçikleri halinde yaşamış ve krallıkla idare edilmişlerdir.
Fenikeliler kurdukları kolonilere sadece ticari amaçlarını gerçekleştirmek için gittiklerinden dolayı askerliğe önem vermemişler ve kolonilerini yurt edinmemişlerdir. Bu nedenle kolonilerini kaybetmişlerdir.
Tarihe en önemli katkıları günümüz Latin alfabesinin temelini oluşturan 22 harfli ilk alfabeyi bulmalarıdır.
Denizcilik ve ticaret faaliyetleriyle gelişme gösteren Fenikeliler Doğu ve Ön Asya uygarlıklarındaki gelişmeleri Batıya taşıyarak kültürler arası etkileşimi sağlamışlardır.
İbraniler
Tarihte ilk defa tek tanrılı bir dine inanan İbraniler, Musevilik dininin sadece kendi kavimlerine ait olduğunu kabul ederek diğer toplumlarda yayılmasını engellemişlerdir. Bu durum dünyanın değişik yerlerine dağılan Yahudilerin milli birliklerini korumalarını ve varlıklarını sürdürmelerini sağlamıştır.
Yunan Medeniyeti
Dorlar taarfından Yunanistan’da kurulan şehir devletçiklerine polis adı verilmiştir. Yunanistan’ da sınıflar arasındaki mücadeleler sonunda sınıf farkları kaldırılmış ve demokrasi yönetimi benimsenmiştir.
Yunanistan’da Halk gelirine göre, “Dörtyüzler Meclisi” veya “Halk Meclisleri”nde yönetime katılma olanağı elde etmiştir.

Yunanistan’da yapılan kanunlarla demokratikleşme yolunda önemli bir adım olmasına rağmen asillerin yetkileri ellerinden alındığı için diğer sınıflar arasında mücadele yine devam etmiştir.

Tags

E-Posta Abonelik

Yayınlarımızdan haberdar olmak için abone olunuz.

Yorum Gönder

1.YORUMLARA ADINIZI VE ŞEHRİNİZİ YAZINIZ. BU BİLGİLER YAZILMAZSA CEVAP VERİLMEYECEKTİR
2.SORULAR ONAYLANDIKTAN SONRA YAYINLANACAKTIR.
3.GMAİL HESABI OLANLAR YORUMU YAZDIKTAN SONRA ALTTAKİ BENİ BİLGİLENDİRİ TIKLARSANIZ SORULARA VERDİĞİMİZ CEVAPLAR MAİL ADRESİNİZE GELECEKTİR
4.KÜFÜR VE ŞİDDET İÇEREN YORUMLAR YAYINLANMAYACAKTIR