ÖĞRETMENLER SALDIRILARA ŞEFKATLE YAKLAŞIN
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, Esenyurt'ta bir öğretmenin bıçakla yaralanmasıyla ilgili olarak, ''Öğretmenlerimizden şunu rica ediyorum, bu tip hadiselere karşı yine davranışsal tedbirler yahut daha protestovari tedbirler yerine şefkatinizle ve sevginizle cehaletle mücadele ederek karşı çıkınız diyorum'' dedi. Dinçer, Esenler Askerlik Şubesi'nin açılışının ardından basın mensuplarının sorularını cevapladı.
Esenyurt'taki bir lisede görev yapan öğretmen Narife Çekcen'in derste öğrencisi tarafından bıçakla yaralanmasına olayına ilişkin bir soru üzerine Dinçer, bakanlık olarak bakıldığında, özel sektör de dahil edildiğinde 44-45 bin okul, yaklaşık 19 milyon öğrenci ve 800 bin civarında öğretmenle çok geniş bir camia olduklarını, her gün buna benzer hadiselerle karşı karşıya kaldıklarını söyledi.
Dinçer, şiddete başvurulmasının bir acziyet ifadesi olduğuna işaret ederek, ''Herhangi bir sorunu çözme konusunda şiddete başvuruluyorsa bu bir cehalet bir de acziyet olarak değerlendirilebilir. Bu açıdan bakıldığında biz topyekun belki bir öğretmenin öğrencisini dövmesi, bir öğrencinin öğretmenine saldırması veya bir velinin öğretmeni darp etmesi gibi tek tek meseleler yerine toplum olarak şiddetle mücadele etmeliyiz. Çünkü okullarımızdaki şiddete, hastanelerimizdeki şiddete, ev içindeki şiddete eğer hep birlikte karşı çıkmazsak, tekil hadiseleri kınayarak olaya bakacak olursak bence doğru bir yaklaşım sunmamış oluruz'' diye konuştu.
Bakan Dinçer, bireysel adalet sağlama yaklaşımlarıyla bu ülkede topyekun bir adaletin sağlanamayacağının fark edilmesi gerektiğini vurguladı.
Bu saldırıyı kınamak üzere bazı sendikaların ilk saat derse girmeyerek protesto etme düşüncesinde olduklarını kamuoyuyla paylaştıklarını hatırlatan Dinçer, şunları kaydetti:
''Şunu söylemek istiyorum, eğer biz bu tip şiddete karşı, bu tip saldırılara karşı tavır içerisinde olacaksak, öğretmenler camiası olarak en büyük mücadelenin ve tavrın şefkatimiz olduğunu söylemek istiyorum. Öğretmenler daha fazla şefkat göstererek çocuklarına ve etrafındaki insanlara bu yapılan şeyin aslında bir sorun çözme yöntemi olmadığını ve bu şekilde adalet sağlanamayacağını anlatarak mücadele edeceğiz. O yüzden ben öğretmenlerimizden şunu rica ediyorum, bu tip hadiselere karşı yine davranışsal tedbirler yahut da daha protestovari tedbirler yerine şefkatinizle ve sevginizle cehaletle mücadele ederek karşı çıkınız diyorum. Mevlana bir sözünde diyor ki 'biti ve pireyi gül suyu ile öldürün'. Biz de şiddeti ve sevmediğimiz hadiseleri güzellikle yok etmeye çalışmalıyız.''
Öğretmene yönelen saldırı için Mevlana'nın 'Biti ve pireyi gül suyu ile öldürün' sözüyle de işin içinden çıkmak mümkün müdür?
YanıtlaSilTamam estetik taşıyan bir söz ama, Mevlana'nın kastettiği şiddete de ikramda bulunmak olmasa gerek.
Sadece öğretmen mi olacak bu toplumda üst düzey fedakarlık yapacak olan?
Şiddete hoşgörü göstermek, karşıdaki kişide sonuç alıyorum o halde devam algısı oluşturmaz mı? Zaten cahil kişilerden söz ediyoruz.
Tamam hoşgörülü olacağız ama, kalkıp öğretmene en ağır küfürü edip, ötesinde vuran kişiye gül suyu ikram edilemez herhalde.
ŞU HABERDEN SONRA RESMEN ŞEFKAT KELİMESİNDEN NEFRET ETMEYE BAŞLADIM.
YanıtlaSilİyi güzel de öğretmen öğrencisine vurduğu zaman niye şefkatle yaklaşılmıyor? Öğretmenin sabrı sınırsız mı? O insan değil mi? Hayatın pedagoji kitaplarında yazıldığından farklı yaşandığını ne zaman anlayacağız? Evet şiddete karşı duralım ama bir de öğretmenin uğradığı fiziki ve bedeni şiddete karşı durmayacak mıyız. İlkokulu bile bitirememiş Veli Mehmet Ağa'nın Üniversite mezunu öğretmen karşısında haddinin bilmesini ne zaman sağlayacağız? Eğitimi ne zaman hukukçu, iktisatçı, siyasalcıların elinden alıp eğitimcilere vereceğiz? Bu memlekette herkes eğitimin nasıl yapılması gerektiğini çok iyi biliyor da sadece öğretmen mi bilmiyor? Habire öğrenciler arasındaki şiddetin nedenlerini araştırmaktan, eğitimin temel taşı olan öğretmenin psikolojisini araştırmaya, ona rehberlik uzmanı görevlendirmeye fırsat bulabilecek miyiz? Daha yazacak çok şey var ama kim dinleyecek ki? Eskiden "Deveye sormuşlar:Boynun neden eğri?" diye bir darbı meselimiz vardı. Artık o soru bile luzumsuzlaştı.
YanıtlaSilÖĞRETMENİNM AMA ŞU BAK(MAY)AN NIN SURATINI GÖRÜNCE TÜYLERİM SİNİDEN DİKEN DİKEN OLUYOR...ADAMIN HER LAFI RESMEN BATIYOO....
YanıtlaSil