MİLLİ EĞİTİM BAKANININ CEVAPLARIYLA YENİ EĞİTİM SİSTEMİ
Türkiye eğitimde yeni bir döneme başlıyor… Peki, 2011-2012 Eğitim yılının stratejisi nasıl belirlendi? Öğrencileri hangi yenilikler bekliyor? Teknoloji okullarda nasıl kullanılacak? Eğitimde öğretmen açığı nasıl kapanacak? Atanamayan öğretmen adaylarına müjde var mı? Tüm bu soruları Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer TRT Haber'e değerlendirdi...
Öğretmenlerimiz için de kendini dünyanın gelişimine ayak uyduran kişiler olmasını istiyoruz. Eğitimde eksiklerimiz olabilir. Ancak bu eksikliklerin öğretmenler tarafından doldurulabilir. Biz bu ülkede en iyileri öğretmen yapmalıyız diye düşünüyorum.;
Mezunların fazlalığıyla ilgili bir çalışmanın olup olmadığı sorusuna Bakan Dinçer, "Dışarıdaki kişilerin farklı sektörlerde iş bulmak için gayret sarf etmeli. Özellikle Fen-Edebiyat mezunları kendileri için alternatifleri olduğunu bilmeleri lazım."
Bu sene öğretmenlik başvurusu yapacaklara hangi alanlarda ihtiyaç olduğu duyurulmuş ve tercihler ilk defa yardımcı olunmuştur.
Ayrıca yine öğretmen olmayan hiç kimse ek ücreti almayacak. Ancak fazla mesai ve tazminat hakları varsa bunlardan yararlanacaklar. Müdürlük sınavı gibi bir planımız yok. Müdürlük sadece ek göstergelerini arttıran görev olmaktan çıkıyor. Ateşten gömlek olacak. Başarılar ortaya konulan hedeflerle belirlenecek.
"Uygulama kurumsallaşsın diye bir kez daha ifade ediyorum. Hem özür hem de öğretmen atamaları yılda bir kez yapılacak. Okullar açılmadan önce yapacağız ve okullar açıldığında herkes nerede çalışacağını bilecek ve yıl boyunca oprada çalışmaya devam edecek."
Her yıl çocuğunuzun öğretmeni değişse hoşunuza gidermiydi?
Dönem ortasında, yarıyılda, öğretmeniniz gitse, bırakıp gitse, hoşunuza gidermiydi.
Gitmezdi. Peki neden isteniyor bu? Sistem böyle gittiği için.
O zaman gelin bu sistemi değiştirelim ve herkes biraz fedakarlık yapsın.
Bu ülkenin bütün çocuklarına kendi çocuğumuz için istediğimiz şeyi isteyelim. Ben bu yüzden dönem ortasında hangi gerekçeyle olursa olsun, bir başka okula geçmelerinin çok doğru olmadığını düşünüyorum. Bu nedenle özür grubundan müracaat edecekler biraz daha sabretmeliler.
Ağustos'ta yapılacak özür atamaları için 3-5 ay daha önce erken yapmak için hem kamuoyunu hem de Bakanlığı meşgul etmek çok doğru olmayacaktır.
Biz her türlü meşguliyete hazırız. Ama oradaki öğrencileri benden önce öğretmenlerimizin düşünmesi gerekir. Biz öğretmenlerimizi o çocuklara sahip çıksınlar diye gönderdik ve o çocukları onlara emanet ettik.
Şu psikolojiyi tüm veliler bilir. Çocuk tam alışıyor, 4 ay sonra öğretmen gidiyor. Siz hiç çocukları ağlarken görmediniz mi?
Öğretmenlerimiz şunu söyleyebilir. Eşim orda... Belki de çocukları da orda. Ama, Öğretmenlik kısmen de fedakarlık gerektiren bir meslek.."
yenilemesi ve geliştirmesi gerektiğini ancak öğretmenlerin bu yenilemeyi yapmalarının zorunlu olduğunu belirtti. Bu çerçevede il müdürlerini, öğretmenleri yüksek lisans ve doktora yapmak konusunda teşvik etmelerini istediğini belirtti.
Bakan Dinçer şöyle devam etti
"Öğretmenlerimiz yüksek lisans ve doktora yapmalı. Ama bulundukları yerde bu imkan yoksa diğer illerde de yüksek lisans ve doktora yapabilir. Ama buyeni dönemde bunları takip edeceğiz. Ve tayin yaptığında, görev yaptığı yeri donduracağız. Ayrıca öğrenim durumundan dolayı tayin yaptığında, okula kayıt yaptıranların devam edip etmediğini takip edeceğiz. Derslerindeki başarısını takip edeceğiz.
Biz bir okula öğretmen tayin ediyorsak, orada bir hizmet ihtiyacı olduğu için tayin yapmışızdır. Biz o öğretmenle ilgili bir hayal kuruyoruz. Veli hayal kuruyor. Ufak tefek şeyler için bu hayali yıkmamalıyız. Bir kısım öğretmenlerinin nakil yapabilmek için gerçek olmayan yüksek lisans yapmalarının önüne geçeceğiz"
O zaman dışarıdaki öğretmenlerimizin kendilerine alternatif meslekler edinme, farklı sektörlerde iş edinme konusunda, çaba sarf etmesi gerekmez mi?
İlla kimya mezunu olan birisi formasyon aldığı için, kimya öğretmeni olmak için beklemek zorunda mı?
Başka hiçbir fakültedeki öğrenci milli eğitim sistemi içerisinde bu kadar çok beklentiye girmiyor.
İletişim bölümünden mezun olan var. Bizim iletişim derslerimiz var.
İlahiyat fakültesindne mezun olanlar.. Bizim din derslerimiz var.
Tekstil bölümünden mezun olanlar... Tekstil derslerimiz var.
Bunlar, bu konuda büyük bir beklenti oluşturmuyorken, sadece fen edebiyattan mezun olan öğrencilerimizin kendileri için alternatifler yollar olduğunu görmeleri lazım."
Nasıl Bir Milli Eğitim Hayal Ediyorsunuz?
Çocuklarımızı soru soran sorgulayan bir kişi olarak yetişebilecek bir müfredata ihtiyacımız var. Dünyadaki gelişmelere ayak uyduran öğrenciler hayal ediyoruz.Öğretmenlerimiz için de kendini dünyanın gelişimine ayak uyduran kişiler olmasını istiyoruz. Eğitimde eksiklerimiz olabilir. Ancak bu eksikliklerin öğretmenler tarafından doldurulabilir. Biz bu ülkede en iyileri öğretmen yapmalıyız diye düşünüyorum.;
Eğitim Teknolojisi Noktasında Hangi Noktadayız?
Mali kaynakların idareli kullanılması esastır. Mali kaynakların nereye harcanacağı için bir plan çıkarıldı. Derslik ihtiyaçlarımız çok fazla olduğu için başka projelere kaynak ayırmak çok ön plana gelmedi. Ama artık farklı yatırımları da düşünecek duruma geldik. Akıllı tahtalar için ikinci dönem itibariyle bazı illerde ve bazı sınıflarda çalışmalar tamamlanacak.Öğretmen Mesailerine Yeni Düzenleme Geliyor mu?
Öğretmenlerle ilgili bir çalışma yapıyoruz. Ancak dedikodular dolaşıyor. Benim ağzımdan çıkmayan bir söze inanmasınlar.
55 Bin Atama Olacaktı, 40 Binde Kaldı Yine Alım Olacak mı?
150 bin civarında öğretmene ihtiyaç var. Bu bütçeye 4 - 4,5 milyar TL yük getiriyor. Hükümetin tahsis edeceği kaynaklarla yetinmek zorundayız. 55 bin Milli Eğitim Bakanlığının talebiydi. Hükümet toplu olarak memurları belirlerken milli eğitime 40 bin öğretmen verildi. Bunlar dışında ek kadro alamadık.Mezunların fazlalığıyla ilgili bir çalışmanın olup olmadığı sorusuna Bakan Dinçer, "Dışarıdaki kişilerin farklı sektörlerde iş bulmak için gayret sarf etmeli. Özellikle Fen-Edebiyat mezunları kendileri için alternatifleri olduğunu bilmeleri lazım."
Bu sene öğretmenlik başvurusu yapacaklara hangi alanlarda ihtiyaç olduğu duyurulmuş ve tercihler ilk defa yardımcı olunmuştur.
Transfer Düşünüyor musunuz?
Biz dışarıdan ve eğitim alanından olmayan kişileri atayacağız diye bir karar almadık. Bu yanlış anlaşıldı. Devletin içerisinden daha başarılı ve profesyonel olanların Milli Eğitim'e çekilmesi planlanıyor.Ayrıca yine öğretmen olmayan hiç kimse ek ücreti almayacak. Ancak fazla mesai ve tazminat hakları varsa bunlardan yararlanacaklar. Müdürlük sınavı gibi bir planımız yok. Müdürlük sadece ek göstergelerini arttıran görev olmaktan çıkıyor. Ateşten gömlek olacak. Başarılar ortaya konulan hedeflerle belirlenecek.
Güneydoğu İle İlgili Projeleriniz Nelerdir?
Tunceli’de kocasını seyreden bir öğretmenimiz şehit edildi. Terör örgütü kendilerine değer verilmediğini söylüyorlar. O şehit öğretmen bunlar için oraya gitmişti. Biz öğretmenlerimizle ve Milli Eğitim camiamızla onların makus tarihini yenmek için çalışacağız. Özel proje şunları yapacağız bunları yapacağız değil o bölgedeki çocuklarımıza sahip çıkacağız. Bundan daha büyük proje olmaz kanaatindeyim.Öğretmen atamları yılda kaç kez yapılacak?
Dinçer, öğretmen atamalarının yılda bir kez olacağını belirtti. Bakan Dinçer şöyle konuştu. "Uygulama kurumsallaşsın diye bir kez daha ifade ediyorum. Hem özür hem de öğretmen atamaları yılda bir kez yapılacak. Okullar açılmadan önce yapacağız ve okullar açıldığında herkes nerede çalışacağını bilecek ve yıl boyunca oprada çalışmaya devam edecek."
Şubat dönemi özür atamaları kaldırııyor mu?
"Herkese ve size de sesleniyorum.Her yıl çocuğunuzun öğretmeni değişse hoşunuza gidermiydi?
Dönem ortasında, yarıyılda, öğretmeniniz gitse, bırakıp gitse, hoşunuza gidermiydi.
Gitmezdi. Peki neden isteniyor bu? Sistem böyle gittiği için.
O zaman gelin bu sistemi değiştirelim ve herkes biraz fedakarlık yapsın.
Bu ülkenin bütün çocuklarına kendi çocuğumuz için istediğimiz şeyi isteyelim. Ben bu yüzden dönem ortasında hangi gerekçeyle olursa olsun, bir başka okula geçmelerinin çok doğru olmadığını düşünüyorum. Bu nedenle özür grubundan müracaat edecekler biraz daha sabretmeliler.
Ağustos'ta yapılacak özür atamaları için 3-5 ay daha önce erken yapmak için hem kamuoyunu hem de Bakanlığı meşgul etmek çok doğru olmayacaktır.
Biz her türlü meşguliyete hazırız. Ama oradaki öğrencileri benden önce öğretmenlerimizin düşünmesi gerekir. Biz öğretmenlerimizi o çocuklara sahip çıksınlar diye gönderdik ve o çocukları onlara emanet ettik.
Şu psikolojiyi tüm veliler bilir. Çocuk tam alışıyor, 4 ay sonra öğretmen gidiyor. Siz hiç çocukları ağlarken görmediniz mi?
Öğretmenlerimiz şunu söyleyebilir. Eşim orda... Belki de çocukları da orda. Ama, Öğretmenlik kısmen de fedakarlık gerektiren bir meslek.."
Yüksek lisans veya doktordan dolayı tayinler kaldırılıyor mu?
Dinçer, günümüzde herkesin kendini sürekli Bakan Dinçer şöyle devam etti
"Öğretmenlerimiz yüksek lisans ve doktora yapmalı. Ama bulundukları yerde bu imkan yoksa diğer illerde de yüksek lisans ve doktora yapabilir. Ama bu
Biz bir okula öğretmen tayin ediyorsak, orada bir hizmet ihtiyacı olduğu için tayin yapmışızdır. Biz o öğretmenle ilgili bir hayal kuruyoruz. Veli hayal kuruyor. Ufak tefek şeyler için bu hayali yıkmamalıyız. Bir kısım öğretmenlerinin nakil yapabilmek için gerçek olmayan yüksek lisans yapmalarının önüne geçeceğiz"
Fen-edebiyat mezunlarının öğretmen olma talepleri?
Burada şöyle bir sorun daha var. Farzedelimki; biz 55 bin öğretmeni veya hatta yine varsayıyorum, açık olan 150 bin öğretmeni atasaydık dahi, 230 bin civarında aday öğretmen olmak istediği için, 80 binlik açık yine olacaktı. O zaman dışarıdaki öğretmenlerimizin kendilerine alternatif meslekler edinme, farklı sektörlerde iş edinme konusunda, çaba sarf etmesi gerekmez mi?
İlla kimya mezunu olan birisi formasyon aldığı için, kimya öğretmeni olmak için beklemek zorunda mı?
Başka hiçbir fakültedeki öğrenci milli eğitim sistemi içerisinde bu kadar çok beklentiye girmiyor.
İletişim bölümünden mezun olan var. Bizim iletişim derslerimiz var.
İlahiyat fakültesindne mezun olanlar.. Bizim din derslerimiz var.
Tekstil bölümünden mezun olanlar... Tekstil derslerimiz var.
Bunlar, bu konuda büyük bir beklenti oluşturmuyorken, sadece fen edebiyattan mezun olan öğrencilerimizin kendileri için alternatifler yollar olduğunu görmeleri lazım."
"Öğretmenlik kısmen de fedakarlık gerektiren bir meslek." demiş de;fedakarlık neden hep öğretmene düşer ki..
YanıtlaSilokurken en çok dikkatimi çeken cümleydi. aslında yıllardır söylenen bir sey. maaş sorarsın bu sefer de öğretmen maaş sorar mı derler. bir de ''Her yıl çocuğunuzun öğretmeni değişse hoşunuza gidermiydi?' sözü var. ya öğretmenin çocuğu uzaktaysa nasıl olacak. bence öğretmeni cansız bir varlık olarak algılıyorlar.
YanıtlaSil